Aile; evlilik, kan ve evlat edinme bağları ile birbirine bağlanan, aynı evde yaşayan, aynı gelirleri paylaşan, oynadıkları çeşitli roller çerçevesinde birbirlerine etki yapan, kendine özgü bir kültür oluşturulup, bunu kuşaktan kuşağa aktaran insan topluluğudur.
• Sosyal bir sistem olarak aile en az 2 kişiden oluşur. Ailenin her üyesi ilişkiler yoluyla birbirine bağlıdır.
• Ailede, karı koca yasal evlenme ile, anne baba ve çocuklar ise kan bağı ile birbirine bağlıdır.
Aile dediğimiz kavram birçok olgudan oluşmaktadır.
• Üyeleri arasında duygusal ilişkilerin yoğun olarak yaşandığı birincil grup olma özelliği nedeni ile psikolojik,
• Ürettiği kadar tüketen yapısıyla ekonomik,
• Toplumsal düzenin korunmasına hizmet eden yönüyle siyasal,
• Kuruluş şekliyle de hukuksal özelliği bulunan bir toplumsal alt kurumdur.
Aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile ortamı, psikososyal yönden gelişen bireyin en çok etkileşime uğradığı yerdir.
Aile birliğinden, aileyi oluşturan bireyler birbirinden etkilenir. Bu durumu aynı vücutta bulunan organlara benzetebiliriz. Her yönden etkileşim içerisinde, bir bütün olarak, aileyi yaşayan bir organizma saymak yanlış olmaz. Organların birindeki arıza, diğer organların ritmini, işleyişinin ve fonksiyonelliğini etkiler.
Ailedeki normal iletişim ve etkileşimi engelleyen aktörler:
• Aileyi ve bireyleri ilgilendiren konular üzerinde, yüzeysel konuşma,
• Aşırı soru sorma, yersiz şüphe ve tereddütler,
• Yapay ile gösterme,
• Konuşma ve izah etme olmadan karşı tarafın hareketlerini,
• Düşüncelerini yorumlamaya ve tahmin etmeye çalışma,
• Geçmişte üzücü ve tasız olayların sık sık gündeme getirilmedi,
• Sorulan soruları cevapsız bırakma,
• Bireylere söz ile baskı kurmaya çalışma, Abartılı bir şekilde onaylama veya reddetme, Sık sık öneride bulunma veya kişisel düşünceleri kabule zorlama,
• Suçlama, eleştirme, olumsuz değerlendirmeler yapma,
• Emir verme, tehdit etme,
• Samimiyetten uzak kalma, yalan söyleme,
• Küçük hataları çok abartma,
• Fedakarlığı devamlı karşı taraftan bekleme,
• Ortak faaliyetlere gereken önemi vermeme,
• Karşıdakini ifade etme imkânı tanımama,
Yüce dinimiz İslam’a göre aile hayatı nasıl olmalıdır?
İslam dini, aileyi daha yaratılışın başlangıcıyla birlikte ortaya çıkan, insanlığın en eski ve en kökü kurumu olarak göstermiş; bütün insanlığın bu kurum sayesine gelişip çoğaldığını bildirmiştir. İlk aileyi ilk insanı Hz. Âdem (as) ile Hz. Havva kurmuştur. O zamandan beri aile müessesi olgunlaşmış ve gelişmiştir.
Aile hayatı nasıl olmalıdır?
İslam kelimesi seleme kökünden gelir ve anlam olarak teslimiyet, sükûn ve güven demektir. İçsel dünyamızda, aile yaşantımızda, sosyal ilişkilerimizde, her daim İslam üzere yaşayan yani teslim olmuş, güvenilir, kendinden emin olunan kişi durumunda olmak zorundayız. Bu hal bizde var olduğu müddetçe zaten insani ilişkilerimiz olması geren doğru düzlemde akıp gider, bunun aksi söz konusu olduğunda, içimizdeki kavga bitmedikçe maalesef güven ve sekine hali bizde vakıf olamaz. Aile hayatında da huzur ve mutluluk yolculuğu ancak eşlerimizi ile taçlanıp, feraha erer. Çocuklar ise ilahi sevgiyle kurulan bu birlikteliğin meyvesidir
İslam Dininde aile bireylerinin birbirine karşı ne tür hak e sorumlulukları vardır?
Ailenin temeli kadın-kocadır. Aile önce bunlarla kurulur. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:” Dikkat ediniz, sizin kadınlarınız üzerinde, kadınlarımızın da sizin üzerinizde hakkınız vardır.” Yinele ailede erkeğin kadına nasıl davranacağı konusunda Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:” İmanı en olgun olan mümin, ahlakça en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız da eşlerine en güzel davrananızdır.”
Ailede anne, baba ve çocukların birbirleri ile uyum içerisinde yaşamları için dikkat etmeleri gereken hususları şöyle açıklayabiliriz. Özellikle baba, hanımına ve çocuklarının her türlü eğitim ve gelişimiyle ilgilenmeli, ihtiyaçlarını helalinden temin ederek onları hem dünyevi hem ahiri hayatlarına hazırlanmalıdır.
Peygamberimizin(sav) ve diğer Peygamberlerin hayatlarından örnekler vererek onların yaşadıkları aile hayatlarından bize bahseder misiniz?
İslam, insanı huzur ve saadete ulaştıracak bir aile hayatının şartlarını en güzel şekilde ve inceden inceye bildirmiş ve Resullah’ın şahsında bizlere huzurlu bir aile yuvasının en mükemmel modelini sergilemiştir. Enes malik,” Ailesine Resullah kadar şefkatli davranan bir kimse daha görmedim” demiştir.
Allah resulü (as) ev halkına karşı son derce hoşgörülüydü, kendisine hazırlanan yemeği beğenmemezlik etmezdi, kendi işlerini çoğu vakit kendisi yapardı, bir kıyafeti söküldüğünde kendi elleriyle yama yapardı veya susadığı zaman suyunu kendisi almak isterdi, hanımları ona hizmet etmeye can atardı. Allah resulü kendisine hizmet edenleri hiçbir vakit azarlamazdı, kızmazdı.
from Bayburt'un Nabzı | Bayburt Son Dakika | Bayburt Haberleri | Bayburt https://ift.tt/V0tc9Gk
via BayburtHaber
Yorumlar
Yorum Gönder