Aile Hekimleri Dr. Betül Coşkun ve Dr. Burak Suiçmez’in basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bizler; “statü, hak ve yetkilerimizi asla kötüye kullanmayacağımıza, kimseye zarar vermeyeceğimize, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden insan sağlığını her şeyin üzerinde tutacağımıza” yemin ederek hekimlik mesleğine başladık. Bu yeminimizi yerine getirmek için canla başla çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.
Ancak son dönemde uygulanan ve özellikle sağlık çalışanlarının haklarını ilgilendiren sağlık politikaları, sadece bizler için değil ülkemizin genel sağlık sisteminin işleyişi açısından da önemli sorunları ortaya çıkarmaktadır.
Bildiğiniz gibi sağlık sistemindeki başarı ve verim; bu ülkede yaşayan her bireyin sağlığını yakından ilgilendirmektedir ve en nihayetinde toplumun genel sağlığının korunması anlamına gelmektedir. Hekimler ise sağlık sisteminin temelidir. Bu temelin güçlü olması, sağlık sisteminin ve toplum sağlığının güçlü olmasını da beraberinde getirmektedir.
Oysa biz hekimler bugün bir yandan Covid-19 pandemisinin ortaya çıkardığı ağır iş yükü ve stresiyle insanlarımızın sağlığını korumak için mücadele verirken diğer taraftan anlam veremediğimiz bir biçimde özlük ve mali haklarımızı kaybediyoruz… Bu yıl binlerce meslektaşımız bu şartlar altında daha fazla çalışmak istemediği için işten ayrıldı. Çalışanlar ise zor şartlar altında insanlarımızın sağlığını korumak için mücadele etmeye devam ediyor.
Son zamanlarda maaş zammı olarak lanse edilip aslında sadece emekliliğe yansıyan hakkımız olan maaş düzenlenmesinin siyasete alet edilmesini, ve bu sebeple iş arkadaşlarımızı bizlere karşı örgütleyen ve çalışma ahengimizi bozan sendikaları kınıyoruz!
Peki biz ne istiyoruz
İnsanca yaşayabileceğimiz, insanca geçinebileceğimiz, emekliliğe yansıyan temel ücret,3.600-7.200 kademeli ek gösterge ve pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı ve geçmişe dönük, her sağlık çalışanı için yıllık 90 gün yıpranma payı istiyoruz!
Sağlık emekçilerine şiddet gösterenlere, TCK’dan sağlık hizmeti sunanlara karşı işlenen bazı suçlara ilişkin özel düzenlemeler içeren Sağlıkta Şiddet Yasası’nın acilen gerçekleştirilmesini istiyoruz!
Son bir yıl içinde tüm cumhuriyet tarihindekinden kat be kat fazla beyin göçü sağlık alanında gerçekleşmiştir. Gelecek güvencesi olmadan şiddet tehdidi altındaki çalışma koşullarına son verilmesini istiyoruz!
Performans sisteminin kaldırılmasını, döner sermaye uygulamasına son verilmesini, sabit maaşımızın bunlara muhtaç etmeyecek, emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi istiyoruz!
Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini ve insanca çalışma süreleri; güvenli, sağlıklı çalışma ortamları; COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası istiyoruz!
Mevcut 5 dakikada bir muayene dayatmasına son verilmesini; randevuların hastalarımıza en az 20 dakika ayırabileceğimiz şekilde düzenlenmesini istiyoruz!
Toplumun geniş kesimlerinin sağlık hizmeti ihtiyacı da hekimlerin özlük hakları da ancak kamusal sağlık politikalarıyla teminat altına alınabilir. İş güvencemiz, gelir güvencemiz, mesleki bağımsızlığımız için kamusal sağlık sistemi istiyoruz!
Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini, kamuya ait binalarda kamu çalışanlarından oluşan eksiksiz bir ekiple koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesini sağlayacak birinci basamak sağlık örgütlenmesi istiyoruz!
Bu grev emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarıdır. Artık toplumun ve sağlık emekçilerinin çığlığına kulak verilmelidir. Taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla meclise getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir. Tüm milletimiz bilmelidir ki söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var."
from Bayburt'un Nabzı | Bayburt Son Dakika | Bayburt Haberleri | Bayburt https://ift.tt/322oG4T
via BayburtHaber
Yorumlar
Yorum Gönder